.::LİTHUWEİN::.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.::LİTHUWEİN::.

Fantastik Rol Yapma Oyunu...
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Lost Kahramanları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Alatriel Surion
Moderator
Alatriel Surion


Kadın Mesaj Sayısı : 20
Sınıf : Summoner
Irk : Elf
Kayıt tarihi : 18/06/08

Lost Kahramanları Empty
MesajKonu: Lost Kahramanları   Lost Kahramanları EmptyPaz Haz. 22, 2008 8:33 am

İşte Milliyet gazetesinden Melis Alphan'ın Lost oyuncularıyla yaptığı konuşma:

Naveen Andrews (Sayid)


“Lost” size ne kazandırdı, sizden ne götürdü?
Hepimiz daha çok tanındık. Olumsuz yanı ise özel hayatımızın elimizden alınması oldu.

Sayid olmasaydı hangi karakteri canlandırmak isterdiniz?
Favorim kesinlikle birinci sezondaki John Locke.

Sayid en sonunda öldürülmeyecek olan bir kadınla beraber olabilecek mi?
Umarım. Sayid gerçekten “İngiliz Hasta”daki Juliette Binoche gibi...

Sayid’i nasıl görmek isterdiniz?
Biraz deli olsa güzel olurdu. Elbise giyse mesela! Ama Sayid bunun için fazla disiplinli bir adam.

Kiminle iyi arkadaş oldunuz?
Maggie Grace ama sonra onu öldürdüm.

People dergisi tarafından dünyanın en güzel erkeklerinden biri seçildiniz. Bu sizi nasıl hissettiriyor?
Gururumu okşuyor ama insanın kendi hakkındaki fikirlerini değiştirmiyor böyle şeyler. Yine aynaya bakıp bunalıma giriyorsunuz.

Hawaii’yi seviyor musunuz?
Adada 40 hektar arazi aldım, seviyorum ama bu emeklilik planım.

Ne zaman emekli olmayı düşünüyorsunuz?
Bir an önce. Kim çalışmak ister ki? Gerçekten?

Nerede kaybolmak isterdiniz?
İtalya. Roma’da kaybolmak pek kolay olmazdı ama...

Türkiye’ye gelmek istediğinizi duymuştum.
Dün gece harikaydınız! Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçını izledin mi?

Maalesef hayır.
Muhteşem bir maçtı. Teknik direktörü (Fatih Terim) görmen lazımdı. Çok komikti. Skor 2-1 iken teknik direktörünüz kendini dövüyordu. O maçın tekrarını yakalayıp izlemelisin. İlk fırsatta İstanbul’a gelmek istiyorum. Bu şehir hakkında çok şey okudum.

Jorge Garcia (Hurley)Los Angeles’tan sonra Hawaii’de yaşamak nasıl? Dizi bittiğinde buradan taşınacak mısınız?
Bahçemde bir mango ağacı var. Dünyanın en güzel plajlarından birine yürüme mesafesindeyim. Kariyerim yeni başladı sayılır; o yüzden dizi bitince Los Angeles’a dönmeliyim galiba.

Dizinin sona yaklaşması sizi nasıl hissettiriyor?
Sürseydi beni bozmazdı.

Hurley sizin için yazılmış.
Yapımcı JJ Abrams, “Curb Your Enthusiasm”i izliyormuş ve “Bu adamı almalıyız” demiş. “Hangi rol için?” demişler. O da “Bilmem ama almalıyız” demiş.

Dizinin sonuna dair teorileriniz var mı?
Dördüncü sezon adadan ayrılma üzerine kurulu olduğu için bir sonraki sezon adaya geri dönüş hikayemiz olabilir. Bence adanın hakimiyetini isteyen Charles Witmore ile Benjamin arasında bir savaş çıkacak.
Hurley gibi size de piyangodan para çıksa ne yaparsınız?
Hawaii’de bir ev alırım. Sonra gidip piramitleri görürüm.

Bunları şimdi de yapabilirsiniz.
Doğru ama para çıkarsa da bunları yaparım.

Hayranların ilgisi hoşunuza gidiyor mu?
Bana sarılmak isteyen, tanımadığım birçok insan oluyor. Bu beni biraz rahatsız ediyor ama o kadar çok başıma geldi ki alıştım. Neyse ki uzun süre sarılı kalınmıyor.

Sapık hayranlar oluyor mu?
Hawaii’de evime gelen biri oldu. Halbuki evim benim sığınağım. Olayın olduğu hafta sinirlerim bozuktu. Ağaçtan bir mangonun düşmesiyle zıplayıp “Orada kim var?” diye bağırıyordum.

Çok hayran mektubu alıyor musunuz?
Fena değil. Bizzat yanıtlamaya çalışıyorum. Atlası önüme koyup mektupların gönderildiği yerleri işaretliyorum. Bazı yerlere bakıp “Ooo, bu bölgede sokakta yürüyemem” diyorum. Bazen öyle yerlerden mektup geliyor ki mektubun bana ulaşmış olmasına şaşırıyorum.

Neresi mesela?
Özbekistan! Bazı insanlar hayvanlarının resmini gönderiyor. Biri köpekleriyle beraber çekildikleri, diğeri sadece köpeklerinin resmi oluyor mesela.

Bunları saklıyor musunuz?
Kız kardeşim albüm yapmaya bayılır. Onları kurdelelerle falan süslüyor.

Terry O’Quinn (Johnn Locke)John Locke’la ortak yanlarınız olduğunu düşünüyor musunuz?
Elbette, bence sizin de vardır. “Ben bu işi yapabilir miyim?” kaygısı bende de var. Ben de Locke gibi sabırsızım. Sihre, maneviyata inanırım. Ben de onun gibi “Kanıtım olursa inanırım” diyenlerdenim. Locke inançlı, daha doğrusu inanmayı deli gibi isteyen bir adam.

Locke’ın aksiyon sahneleri için özel eğitim aldınız mı?
Hayır. Bana bir bıçak verdiler ve boş zamanlarımda bıçağı ağaçlara fırlatarak çalıştım. Donut yemekten veya sigara içmekten iyidir. Şimdi bu işte bayağı iyiyim. Birkaç kere bir yerlerimi kesip hastanelik oldum.

Hawaii’de lüks bir hayat sürerken bir adada hayatta kalmaya çalışan birini canlandırmak zor olmuyor mu?
Çalışmadığım zamanlarda John Locke gibi tepelere tırmanıyorum, sahilde yürüyorum. Güneş yakıyor, okyanusla çevreliyim. Yer aynı. Oyuncunun işi bu zaten. Sabah çekim alanına gidiyorum, suratıma o gün çekilecek sahneye göre kan veya toprak sürülüyor, karakterin ruh haline bürünüp işe başlıyorum. Ayrıca elimde her şeyi çok kolaylaştıran bir senaryo oluyor.

Beşinci sezonun çekimlerine başlıyorsunuz. Senaryoda ne görmek istersiniz?
Kendimi! Bol miktarda John Locke görmek isterim.

Issız bir adaya düşseniz yanınızda ne götürürsünüz?
Gitarımı, karımı, Josh Holloway ve George W. Bush’u. Josh’ı getiririm çünkü karım ona bayılıyor; böylece kendi başıma da kalabilirim.

George Bush niye?
Sinirlenince dövecek biri olsun diye.

“Lost”tan sonra sizi ne bekliyor?
Kardeşimle İrlanda’da geçen bir film çekeceğiz. Adı “Land of Youth”, annesini arayan bir adamın bu ülkeye gidişini anlatıyor. Affetmekle ilgili bir film.

Kimleri oynatmayı düşünüyorsunuz?
Emma Thompson ve Martin Sheen. Filmden umutluyum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Lost Kahramanları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
.::LİTHUWEİN::. :: GAME OVER :: Güncel-
Buraya geçin: